Çay'ın sosyolojik açıdan incelenişi


Çay, gündelik hayatımızda çok önemli bir yere sahiptir olan bir içecektir, çoğumuz güne bir bardak çay içmeden başlayamayız ve gün içinde de defalarca çay içeriz. Çayın ne gibi açılardan ele alınabileceğine bakalım:

• Çay içmek, bizim için simgesel bir anlama sahiptir. Arkadaşlarınızla çay içmek üzere bir araya geldiğimizi, ya da bir tanıdığınıza çay içmek için uğradığımızı düşünelim. Burada amacımız aslında çay içmek değil, bir araya gelmek ve konuşmaktır, bu birliktelik içilen çaydan daha önemlidir. Başka bir deyişle gündelik toplumsal etkinliklerimizin bir parçası olarak çayın simgesel bir değeri vardır.

• Türkiye, çay tüketiminde birçok ülke arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Çayın, tarımsal olarak üretilmesi, toplanması, fabrikalarda işlenmesi, paketlenmesi, dağıtım› ve pazarlaması açısından hem ulusal ekonomi piyasasında önemli bir yeri, hem de ithalat ve ihracat ilişkileri nedeniyle küresel ilişkileri vardır, kısacası çay ekonomik değere sahiptir.

• Kültürel olarak çaya atfedilen değer, çeşitli toplumlarda farklılık göstermektedir. Örneğin Japonya’da çay, yılın hangi zamanında, kime ve neden sunulduğuna göre farklı şekillerde sunulmaktadır ve çay törenini gerçekleştirecek olanların uzun süre eğitim görmesi gerekmektedir. A.B.D.’de ise çay, kolonilerin bağımsızlık savaşını başlatan protestoları temsil etmektedir. Çay bazı kültürlerde tedavi edici özelliği nedeniyle bir şifa olarak, bazı kültürlerde ise keyif verici madde olarak görülmektedir.Yani çay, kültürel değere sahiptir.

• Çay her kültürde veya bütün zamanlarda aynı anlama gelmemektedir. Örneğin günümüzde çay gündelik hayatın önemli bir parçası olsa da, Türkiye’de çay yirminci yüzyıla kadar bu derece yaygın olarak içilen bir içecek de¤ildi. Daha önceleri yaygın olarak kahve tüketilirken, ikinci Dünya Savaşı sırasında kahve ithalatı ve 1970’lerin sonlarında döviz transferi yapılamadığı için kahve ithal
edilememiş ve kahve yerine çay içme alışkanlığı oluşmuş, bugünkü yaygın tüketimine ancak bu tarihlerden sonra erişmiştir. Başka bir deyişle toplumsal ve ekonomik ilişkiler bütün zamanlarda aynı şekilde geçerli değildir.

GÜZEL BİR ÇAY HİKAYESİ...
Üst demlik; gelindir, alt demlik kaynadıkça onun harareti artar, ama ayni zamanda olgunlaşır ve çay demlenir 
Bardak; gelinin kocasıdır.Her iki çaydanlıktan da yeterince nasibini alır.
Biraz kaynana doldurur,birazda gelin. Bu nedenle denge unsuru çok önemlidir açık yada demli çayın hoşa gitmemesi bundandır.
Çayın şekeri; ise çocuklardır.Çaya tat verir fakat çok şeker çayın lezzetini bozar. Şekersiz çaya alışanlar için ise bir tanesi bile fazla gelebilir.
Çay kaşığı; görümcedir. Arada bir gelir karıştırır ve  gider.


Kayın pedere gelince; o da çay tabağıdır. Çayın demine suyuna hiç karışmaz, bir köşede  sessiz sedasız bir şekilde oturur. Sadece dökülenleri toplar ve çevreye zarar vermesini engeller. Ancak ara sıra boşaltmak gerekir yoksa taşıp her şeyi berbat edebilir.
Çay süzgeci; ailenin sahip olduğu değerlerdir. Aileyi dış müdahalelerden korur. Delikleri büyük olursa çayın tadı kaçabilir.


Suyu ısıtan ateş ise hoşgörüdür, o olmadan hoşgörü de olmaz.



Kısacası bir bardak çay AiLEDiR,

Ve ağız tadıyla içilen bir bardak çayın üstüne yoktur...
kaynaklar :http://eogrenme.anadolu.edu.tr/_layouts/eLrnPoint/AofElrnPortal/GetEbook.aspx?c=SOS101U&s=1
http://medyamutfagi.blogcu.com/bir-bardak-cayin-hikayesi/12106400

Yorumlar